Zaman zaman eski yazıları ısıtıp bilgi ve ilginize sunuyorum. Gazetede yazarken bile güncel sorunları ele alırken onların özündeki süreklilik çekirdeğini yakalamaya çalıştım. Bu nedenle gazeteci-muhabir kökenli yazarlar güncelin anaforundan kurtulup olayın, olgunun özündeki, çekirdeğindeki marazı ortaya çıkarmakta güçlük çekiyorlar ve bundan dolayı da yazıları 24 saat ömürlü oluyor. Okumaya devam et
ozdemiri tarafından yazılmış tüm yazılar
DEMOKRASİSİZ HALK (1)
Genel kanının aksine, Doğan Medya’nın Demirören ailesine satılmasının medya dünyasında herhangi bir şey değiştirmeyeceğini düşünüyorum. Ben de aralarında olmak üzere atılanların tamamının yazdığı “Altın Çağ”ında da hiçbir şey değiştirmediği, değiştiremediği gibi. Okumaya devam et
EINSTEIN İMAM HATİPTE OKUSAYDI
AKP aklı, bütün başarılı öğrencileri imam-hatip okulları adlı medreselerinde toplamak için türlü desiselere başvuruyor. Böylece dindar ve kindar bilim insanı, felsefeci, yazar ve sanatçıları yaratarak tek eksiklerini (!) kapatacaklar! Değil günümüzün en başarılı çocuklarını, Thales, Pisagor, Arşimet, Newton, Copernicus, Galileo, Darwin, Eintein, Stephan Hawking; Biruni, Cezeri, Harezmi, İbni Haldun, İbni Sina, Ali Kuşcu, Farabi, Cahit Arf, Hulusi Behçet, Aziz Sancar, vb., gibi geçmişinve günümüzün dâhilerini bile AKP’nin imam-hatiplerine doldursanız sonunda ancak kötü siyasetçi ve haramzâde müteahhit olabilirler. Çünkü günümüzün sünnetçi Gazzalileri tarafından akılları ve imgelem gücleri sünnet edilir. Deha ile bâtıl inanç çiftleşmezler ama çiftleştiler diyelim,bundan ancak “katır” çıkar. Okumaya devam et
HAYDİ KOMÜNİSTİN VATAN HAİNİ OLDUĞUNU KANITLA
AKP, TSK’nın Afrin harekatının şanını ve şehitlerin şehadetini kendi hanesine gelir olarak kaydetmeyi iştahla sürdürürken Genel Başkanı R.T.Erdoğan, Varna dönüşü uçakta, beşuş cehreli mutlu bir gazetecinin “İttifak, Kürt seçmeni olumsuz etkiler mi?” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Güney-Doğu’da olumsuz bir hava söz konusu değil… Oralarda durumun daha iyi olacağını düşünüyorum.” Okumaya devam et
PADİŞAHLARIN “ÇOCUK GELİN” KIZLARI
Padişahların Kadınları ve Kızları[i] benim en önem verdiğim başvuru kitaplarımdan biridir. Osmanlı’nın kan tahlili ve iç organ rontgenidir. 1980’den bu yana birçok yazıma konu ve alıntı oldu. Bu kitap Osmanlı hanedanının ve siyasetinin ihtişamının değil sefaletinin tanığıdır. Bir televizyoncu[ii] olarak kitabı kaç kez sinemacılara ve televizyonculara senaryo ve öykü kaynağı olarak tavsiye ettim. Kimse ilgilenecek cesareti gösteremedi. Hâttâ kimse adını bile anmadı. Okumaya devam et
PADİŞAHLARIN “ÇOCUK GELİN” KIZLARI
Padişahların Kadınları ve Kızları[i] benim en önem verdiğim başvuru kitaplarımdan biridir. Osmanlı’nın kan tahlili ve iç organ rontgenidir. 1980’den bu yana birçok yazıma konu ve alıntı oldu. Bu kitap Osmanlı hanedanının ve siyasetinin ihtişamının değil sefaletinin tanığıdır. Bir televizyoncu[ii] olarak kitabı kaç kez sinemacılara ve televizyonculara senaryo ve öykü kaynağı olarak tavsiye ettim. Kimse ilgilenecek cesareti gösteremedi. Hâttâ kimse adını bile anmadı. Okumaya devam et
GEÇTİ BOR’UN PAZARI
Bor’un pazarı geçti ama pazarı kaçıranlar eşşeklerini Niğde’ye sürmüyorlar, mal bulmuş Mağribi gibi Başyüce’nin lâflarıyla geviş getiriyorlar. Ertuğrul Özkök’le yıllarca karşılıklı sayfalarda yazdık, fakat bir gün olsun Cumhuriyetçi yazılarıma arka çıkmadı, tam tersine zaman zaman yüzüme karşı homurdandı bile. Başyüce R.T.Erdoğan tam 16 yıl susarak onayladığı din bezirgânlarının kulağını hafifçe çekti ya o da aralarında olmak üzere medya goygoycularının dili açıldı, kalemleri yazar oldu. Böyle durumlarda kibar ahali şöyle der: “Baban eşeği becerdikten sonra ananı ne etsin?!” Okumaya devam et
YOLLUK İÇİN TURFANDA BİR MİİR
Bugün Yolluk adlı yazılmakta olan şiir kitabından “miir”[i] biçiminde bir şiir sunuyorum. Metnin içinde (şiir, tarih, gazete haberi, siyasal makale, eleştiri, özlü söz, her türlü metinler arası ilişki, vb.) her şey var. Tam bir şenlik.Bu nedenle “miir” diyorum. Okumaya devam et
“MUCİZE ANCAK ALLAHA AİTTİR”
Hz.Muhammed elbette zor durumda kalmış: Kendisinden önceki iki peygamber, Musa ve İsa, mucizeler göstermişler. Kitaplarında yazıyor: Musa’nın asası ejderhaya dönüşüyor, Kızıldeniz’i ikiye ayırıyor; İsa, ölüyü diriltiyor, körün gözlerini açıyor, kötürümü yürütüyor. Bunları bilen Araplar “Sen de mucize göster ki sana inanalım” diyorlar. Adamlar haklı değil mi? Şimdi Arif Tekin’in kitabından (Kur’an’ın Tarihçesi ve Yazım Serüveni)[i] okuyalım: Okumaya devam et
DAVUL TOZU MİNARE GÖLGESİ
Şimdiye kadar birkaç kez “Çağına uyum sağlayamayan, çağının çağdaşı (modern) olamayan Müslüman dünyası yavaş yavaş çıldırmaya, delirmeye başlayacak” diye yazdım. Meğer, Amerika kıtasını 1178 yılında Müslüman denizciler keşfetmiş; Colombus,Kuba’da bir dağın tepesinde cami görmüş; Marmaray’ı Abdülmecid tasarlamış; Nuh Peygamber gemisinde cep telefonuyla konuşuyormuş; Google’ı ya da İnstagram’ı II.Abdülhamid Han Hazretleri keşfetmiş;asansörde bir erkekle halvet kalan bir kadına hamilelik bulaşırmış; yorgan ve çarşaflar şehvet uyandırırmış… Okumaya devam et